Eylül Roman Özeti ve Yazarı Mehmet Rauf'un Biyografisi

EYLÜL ROMANI

MEHMET RAUF HAYATI

    Mehmet rauf istanbul’da  doğdu. Soğuk çeşme askeri rüştiyesini ve bahriye mektebini bitirdi. Bir süre subaylık yaptı. 2. Meşrutiyetin ardından sonra bu görevinden ayrıldı. Hayatını yazarlıkla kazanmaya başladı. 1923’ten sonrada ticaretle uğraşmaya başladı. Küçük yaşlarda iken edebiyata merak salmıştı. Birçok eser yazdı çeviri yaptı. servet-i fünun hareketine katıldı.

ESERLERİ

*FERDAYI GAZAM

* EYLÜL

*GENÇ KIZ KALBİ

*KARANFİL VE YASEMİN

*DEFİNE

*BÖĞÜRTLEN

*HALAS

*KAN DAMLASI

*SON YILDIZ

KİTAP HAKKINDAKİ GÖRÜŞ

    Kitap psikolojik bir romandır. Şahısların ruh hallerini okuyucuya aktarmaktadır.

KİTABIN KONUSU

   Süreyya ve onun karısı, suat ve akrabaları olan necip bey aralarında geçen olayları anlatmaktadır.

KİTABIN ANA FİKRİ

    Her ikiside evli olan kişilerin elinde olmadan, bir arada bulundukları sürede birbirlerine, eşlerinde habersiz yakınlaşmaları ve aralarındaki yasak aşkı anlatmaktadır.

Karakterler

SUAT

NECİP

SÜREYYA

HACER

KİTABIN ÖZETİ

Süreyya ve karısı babası Suat’la birlikte babasını evinde otururlar . Ama bu halden memnun değildirler. Babası hem yaşlı hem dediği dediktir. Babası yüzünden her yaz taş ocağına benzeyen bir köye giderler ve sıkıntıdan patlarlar. Suat başka olaylardan da sıkılmaktadır. Suat’ın kardeşi Hacer akrabası olan Necip Beyle gönül  eğlendirmektedir . Hacer evlidir . Eşinin onun için yapamayacağı şey yoktur. Daha sonraları Suat ve Süreyya birlikte mutlu bir şekilde yasayabilmenin yollarını aramışlar fakat bulamamışlardır. Suat Hanım gizlice babasından para isteyip eşi için bir yalı kiralar. Kocası bu duruma çok sevinir. Necipte hem dostları hem akrabaları olarak Suat ve Süreyyya’nın yanına gelir . Süreyya  için yerkenle gezmek balık tutmak vazgeçilmezdir. Süreyya bun alışkanlıklarını sürdürürken Suat’la necipte birlikte piyano çalmaktadır.

      Bu geçen uzun  bir yaz tatilinden sonra Necip Bey bir şeylerin olduğunu Suat hanıma aşık olduğunu hisseder. Bu durumdan          kurtulmaya çalışır ama kurtulamaz. Sonunda tek çarenin onların yanından ayrılmak olduğunu anlar. Giderken de Suat’ın eldivenlerinden birini izinsiz alarak hatıra kalması için alır . Daha sonraları Necip’in tifoya tutulduğunu ögrenir. 

Necip’in yanına giderler necip hastalığını etkisinden sinir yorgunluğu içerisindedir. Necip’in hastalığı sırasında yanında bulunmuş. Necip’in kendinden geçmiş olduğu bu zamanda yastığının altında bir bayan eldiveni bulmuştu. Hep birlikte hasta hakkında konuşurlarken Necip’in annesi eldiveni gösterir Suat kendi eldivenini görünce şok olur. Olayı anlar ve kimseye belli etmez Necip utancından çaresizliğinden ne yapacağını bilemez.

Bir yaz sessiz ve olaysız geçmiştir. Eylül gelince Süreyya konağa gider. Suat bu duruma anlam veremez. Daha gitmeden önce kışı bile beraber geçireceklerini söylemiştir. Ama Süreyya bir şeyleri sezip ondan gitmiştir. Konağa geri dönülür Necip artık eskisi kadar yalıya gelmemektedir. Hele hacer’ in davranışları onların her bakışından anlam çıkarmaya çalışıyor, bu durum ikisini de çok rahatsız ediyordu. Birbirlerini buldukları anda ister istemez kaybedecekler. Suat kendisinde kalan,  necip’ in aldığı diğer aldığı eldiveni de verir. Bunun sebebi artık hayatın Suat için yaşamaya değer bir şey kalmamasıdır.

O gece konakta yangın çıkar herkesi bir telaş korku sarar canlarını zor kurtarırlar. Ama Suat ortalıkta yoktur. Süreyya alevleri içinde Suat diye ilerler inler ama daha fazla gitmeye cesaret edemez. Necip bir haykırışta içeriye fırlar her ikisinde çöken tavanın altında can verirler. 

Yazan: Hilal METİN